Türkiye ve Avrupa Ülkelerinde Anadil Eğitimi
Anayasa’nın 42. maddesinin son fıkrasının birinci cümlesi, “Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına anadilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez” diyor.
Anayasa’nın 42. maddesinin son fıkrasının birinci cümlesi, “Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına anadilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez” diyor.
Ceylan Önkol ve Uğur Kaymaz’ın anısına...
Her şey çocuklar için' sözünü ne kadar çok duyuyoruz. Bir yüzleşme belki bir dokunuş geçmişe... İşittiğimiz her güzel söz tarihsel bir uzantının halkalarını boynumuza atar gibi bazen anlamlı kılıyor usumuzda şekillendirmek istediklerimizi... Çocuk, parçası olduğumuz yaşamın en güzel halkası... Hep hatırlamak istediğimiz o masum güç... Acıtır ivme ivme geri kalanları... Kanatır uyuyan yaralarımızı... Sonrası yok mu sanırsın?
Durdu yüzüne kederli kederli baktı adamın, yaşlı bilge ve devam etti:
"Evet, yeni dünyalar keşfetmek kolay değildir, içinde hüzünler, acılar ve kanayan iklimlerin olacak. Ancak keşfetme duygusu insanın tek yaşama nedenidir, keşfetmek insan için, henüz tarifi yapılmamış tek mutluluk nedenidir."
Adamın kafası karışmıştı, içinden hızlıca trene koşmak geliyordu ancak korkuları vardı. Bilgeye sordu:
"Peki, sen neden yeni dünyaları keşfetmeye gitmiyorsun?" dedi.
“Katıksız gerçekleri şarkısında
Söylerken bir insan ölmek pahasına,
Anlamını bulur o şarkı
Damarlarında atarken.
Şarkım ne gelip geçici övgüler düzer
Ne de başkalarına ün katar,
Yoksul ülkemin
Kök salmıştır toprağına.
Orada, her şeyin bittiği
Ve her şeyin başladığı yerde,
Söylerim o her zaman yiğit ve derin
Sonsuza dek yeni olacak şarkıyı.”
Manifesto’dan/Victor Jara
(İngilizce’den çev.: T. Asi Balkar)
“Hacı Abi hazırlanın, tavuk çiftliğine gidiyoruz”
Eşim Nuran da uyanıyor. Sessizce giyinip caddeye çıktık. Lokman siyah gömleğini ve pantolonunu giymiş, arabasının dikiz aynalarını parlatıyordu. Bizi görünce:
“ Roj baş” dedi gülümseyerek.
“Günaydın”
“Bizimkileri bekliyorum… Anca gelirler”
Önümüzden geçen bir kedi başını çevirip miyavladı. “Sana da Roj baş” diyor Lokman.
Gülüşüyoruz.
Rokat'ın bir hayal dünyası gibi tanımlayarak, Güneş Ülkesi olarak anlattığı bölge Elbistan Ovası ve Nurhak Dağı'nın etekleridir. Burada ve burayla aynı kaderi paylaşan bölgelerde süren çatışmayla ilgili, buralardan haberdar olmayan insanların zihinlerindeki bilgiler ve algılar, genellikle sakattır ve gerçeği yansıtmaz. Yani bulunduğumuz yerden baktığımızda gördüğümüz şey dağın sadece bize bakan yüzüdür. Gerçek için yaklaşmak, anlamaya çalışmak, bölge insanının ihtiyaçlarını kavramak gerekir.