Son Yazılar

Kimsesiz Bir Devrimci

veysel otunç kullanıcısının resmi

Bir devrimci kimsesiz olabilir mi?
A. Kadir Konuk gibi devrimciler; ömrünü devrime, devrimci mücadeleye adamış insanlar, mülkiyete, paraya, hileye, çıkara, köşe dönmeye sırtını dönmüş kahramanlar kimsesiz kalabilirler.  Kaldılar, kalırlar.
Kadir, öğretmenken siyasi mücadeleye katıldı. Öğretmenliği bıraktı.
Öğretmen olarak sade bir yaşam sürdürseydi, eşiyle, çocuklarıyla başına bir iş gelmeden geçinip gidecekti. O, sakin, korunaklı hayatın dışına çıktı, kavgayı benimsedi. Yeni bir dünya hayaliyle sıkı bir devrimci oldu.
***

Alacağın olsun Mardinli

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Kutup ayıları etle beslendikleri halde neden penguen yemezler, diye daha önce hiç düşünmemiştim. Meğerse penguenler Güney Kutbu’nda, kutup ayıları ise Kuzey Kutbu’nda yer alıyormuş. Aralarında binlerce kilometre olduğu için birbirlerini görme şansları yokmuş. Kutup ayıları ve penguenleri birkaç fincan kahve eşliğinde izlerken gözlerimde uyku akmıyor değildi.

BEKTAŞİ, NUH VE GEMİSİ

Önder TAŞTAN kullanıcısının resmi
Bir gün Nuh Peygamber, tufan olacak diye dağın tepesine devasa bir gemi yapmış.
Bizim Bektaşi'nin de o tarafta işi varmış. Geçerken Nuh'u görmüş.
Demiş ki; "Nuuuuh Nuh, dağın tepesine hiç gemi yapılır mı? Bunu nasıl yüzdüreceksin?"
Nuh da demiş ki "Ya tutarsa!" (Yok, bu kısmı başka bir hikayeydi sanırım, karıştırdım.:) )

FELSEFENİN DİPSİZ KUYUSU II

Görülmüştür kullanıcısının resmi

      Karın altında yürümek ve hakikati bulmak maksadıyla dışarıya çıktım. Gözlerimi manzaraya kapatıp iç evrenime yöneldim.
      “Kendini bil! Kimsin sen? dedim kendime.
      “Asıl sen kimsin?” dedi kendim bana.
      “Burada soruları ben sorarım!” dedi kibirli benim.
      “Peh! Havalara bak! Soran da sensin cevaplayan da!”
      “Ee? Hem soran hem cevaplayan aynı kişi ise kim kimi bilecek?”
      “Onu ben bilemem!” dedi kendim.
      “Tövbe! Tövbe! Ee? Kime soracağım o zaman? Sen benim ötekim değil misin?”

DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI XXXVIII

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI
XXXVIII
 
Madde 371: Molière (1622-1673) asıl ününü 1659 tarihinde yazdığı Kibarlık Budalası ile kazanmıştır. Peş peşe tiyatro eserleri yazan Molière, Boynuz Korkusu, Kocalar Mektebi, Başbelaları, Kadınlar Mektebi, Zoraki Evlilik, Tartuffe, Dom Juan, Cimri gibi bir dolu drama yazmıştır. En sonuncu oyunu da Hastalık Hastalığı olmuştur.
 

Duydun mu

Müslüm Aslan kullanıcısının resmi
Uyku söküp götürdü çadırlarını yaylamdan
Kurtlar bilediler dişlerini halime
Kendine isyan etti anarşiliğim
Ekmeğin ve tuzun tadına artık düşmanım
 
Yorgunluğun ihmalkârlıktı anlamadın
Çarmıha gerildim dizelerde
Kaç beste yaptım gözlerine
Belki ağladığımı da duymadın
 
Her şeyde cesedimi seyrettim
Yokluğunun mezarına gömdüler
Fail ellerindi yinede okşayıp okşayıp öptüm
 
Sana bakarak söyledim

CHP ve DEM PARTİ'NİN SON ŞANSI

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının, hemen hemen tüm maddeleri birbirini boşa çıkaran, çelişen ve kavram karmaşasına sahip olması, her şeyi olduğundan daha zora sokandır. Gerçek Adalet ilkesine göre toplumu yönetmek isteyen siyasi düşünceler, başta anayasa olmak üzere çoğu yasa ve kanunları kaldırıp, çağın gerçekliğine ve gerçekçi sosyal demokrasi kültürüne uygun yasalar yapmakla mümkündür. Yeni Anayasa yapılmadan, istisna yönetici bireylerin dışında başarılı yönetim performansı göstermek, oldukça zor bir iştir.

BARIŞ (MI DEDİNİZ?!)[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi
savaş ve barış arasında değil,
haysiyetli veya haksız
bir yaşam arasında.”[1]
 

 

Herkes kendinde eksik olanı arar; tıpkı ezilenlerin eşitlik, kardeşlik ve barışı aradığı gibi…

Bu elbette sınıflı-sömürücü zorbalık koşullarında “Et pium desiderium” ya da Türkçesi ile “Gerçekleşmesi olası olmayan gelecek veya geçmiş bir şeye duyulan derin hasret” hâlidir.

Ki bu da ezen/ ezilen ilişkileri sürdükçe eşitlik, kardeşlik ve barışın imkânsızlığına işaret eder.

Tutsak yazar Leyla Atabay felsefe yazılarına başlıyor: "FELSEFENİN DİPSİZ KUYUSU I"

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
Leyla Atabay E-Tipi Cezaevi Elbistan/Kahramanmaraş                   
                                   
                                               I

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...