2 Temmuz'da bu vahşeti işleyenler hedefinde yalnız Aziz Nesin değil onun kişiliğinde, Sanat, edebiyat, halklar arasındaki fay kırıkları yaratmaktan tutun dinler ve mezhepler arasında çıkarılacak bir iç savaş planından tutun daha onlarca bildik veya bilmedik melunluklar yatmaktaydı. Anadolu’daki tüm kök salmış insani değerler hedefteydi. Bu vahşet ırkçı ve yeşil faşistlerin ortak amaçları gereği olarak sunumu, güncel yaşanan IŞID, El-Nusra gibi terör örgütlerinin yaptığıyla eşdeğer olup aynı odaklarda şekillendiği, desteklenerek beslendiği aşikârdır. Bu katliamın açtığı yaralar, Roboski, veya Ramazan davullarında halkın paniğe kaptırılması daha onlarca senaryo ile gün güne aymazlığını hissettiren bu yönetimin git gide Bedevi çöl zihniyetini de ortaya koyarak, yaptığı bariz kıyımlar had safhaya varmış ve tehlike arz etmeye de devam etmektedir.
Anadolu halklarının sorumsuz ve duyarsızlığından faydalanan bu şer odakları Ortadoğu, Suriye ve Irak’ta yaşanan olaylara doğrudan veya dolaylı sağladığı katkılar utanmazlığın had safhasına erişmiş ve bu ukala yapıların da halklarımız geleceklerinden kuşku ve endişe edişleri onları ilgilendirmemekte, deniz aşırı terörist devletlerin terörüne fiili katkı sağlamakta, gelecekte hatta belki çok yakın bir gelecekte III. Dünya harbine varabilecek korkunç planların tezgâhtarlığını yapmaktadırlar… İktidar destekli ve siyasi cambazlık alanlarında din temelli, temelli ayrıştırma politikaları, inkârcı tutum ve davranışlarıyla gelecekte Sivas Katliamı benzeri olayları yaşayabileceğimiz kaçınılmaz projeler olarak görünürken, muhalif ulusalcı partiler de bunlardan gizli desteklerini esirgemediği ve cumhur adaylarını bu bağlamda ortak belirledikleri, emre itaatsiz olmadıkları ayan beyan ortada. Bu tehlikeyi görmek ve bununla mücadele etmek hepimizin en öncül ve kaçınılmaz görevi olduğu unutulmamalı. Bu bağlamda yeni bir çatı ve ortak demokratik değerlerin kazanımı için asgari müştereklerde birleşerek bu sistemi lağvetme zamanı gelmiş geçmekte, geç kaldığımız her dakika çocuklarımızın hayati tehlikesi olduğunu hatırlatırım…
Necat Orhan 02.07.14
