Doğrudan Demokrasi Üzerine
Demokrasinin ne zaman insan hayatına girdiğini artık bilmeyen yoktur. Bu bakımdan tarihçesinden ziyade, nasıl hayata geçirileceği daha büyük önem taşıyor.
Demokrasinin ne zaman insan hayatına girdiğini artık bilmeyen yoktur. Bu bakımdan tarihçesinden ziyade, nasıl hayata geçirileceği daha büyük önem taşıyor.
Uzun yıllar insan ve toplumsal konularla ilgili makaleler yazan birisi olarak, en fazla insan üzerine yazdım ve yazmaya devam ediyorum. Çünkü her türlü egoist çıkarlarımız için tüm insani değerleri kullanıp bitirdiğimiz halde utanmadan, sıkılmadan hâlâ ahlak ve insanlıktan bahsediliyor. Oysa 21. yüzyıl insanı ya “Üst İnsan” olmak zorunda ya da yarattığı alt kültürle sonunu getirecektir. İki önermenin dışında başka bir yol bulunmuyor.
Çünkü tarih şunu hep kanıtlamıştır; elinde silah, sınırsız yetki olan her insan, kolay şekilde canavarlaşabiliyor. Öz savunmacı örgütlenmelerde en ufak suiistimale meydan verilmemelidir.
Oldum diyenler başta tanrısını, kendisini, ailesini ve toplumu aldatan en büyük ahlaksızdır.
Eğitimle ilgili diğer önemli noktaysa, bilimsel eğitim konusudur. Bu da kültürlü olmaktan bağımsız değildir. Her devlet kendisinin daha nitelikli eğitime sahip olduğunu iddia eder. Ancak herkesin doğru söylediği anlamına gelmiyor. Bilimsel eğitimin varlığı, devletin halkıyla barışık, evrensel insan haklarına bağlı, üniversitelerin özerk şekilde bilimsel teorik bilgi ve tekniği üreterek, dışa bağımlılıktan kurtarmasıyla ölçülür. Dünya toplumlarının genel eğitim durumlarına baktığımızda, şu sonuçları görebiliyoruz.
HASTA TUTSAKLAR İÇİN NE YAPILABİLİR*
Dünyanın her toplumunda aldığı ücret ve yaptığı işin getirisini anormal düzeyde aşacak varlığa sahip olmak mafya, hırsızlık, rüşvet, dolandırıcılık, talan, çökme ve el koymanın dışında asla mümkün değildir. Çalışarak gerçek emeği ile zengin olan insan hiçbir toplumda görülmez. Tüm bu ikiyüzlü siyaset anlayışlarını ortadan kaldıracak modelin, “Yaşama Dokunan Siyasetle Örgütlenme Modelidir” diyoruz
Sağcı, solcu, dinci, liberal tüm siyasetler, insan yaşamına girdiği günden bu zamana kadar, yaptıklarıyla insanlığın sorununa cevap olmak yerine, daha çok sorun yaratan oldular. Mevcut siyasi yapılardan bir avuç oligarşik grubun dışında, kimse memnun olmadığına göre, klasik siyaset anlayışların hepsi değişmelidir. Değişime direnenlerse en kısa zamanda tarihin siyaset çöplüğüne gömülecektir. Bu yüzden 21.yüzyıl siyaseti, “Yaşama Dokunan Örgütlenme Modelidir” diyoruz.
Tapınma Kelimesi: Etimolojik kökeniyle Moğolcadan gelir. Ve Moğolların Mani inancındaki bağlılıkta ifade ettikleri gibi, “Tab veya Tap - ın - mak şeklinde kullanılır.
Arapçadaki Tapınma Kelimesi: Yaebud’dur.
insanlığınızı unutturacak.”[1]
Geleceğ(imiz)i biçimlendiren günlerin karmaşasıyla yüzleşiyoruz.
Bu durumu yani “Türbülanstan sert düşüş trendine devletin siyasal hâl(ler)i”ni anlamak/ anlatmak bir anlamda yapan(lar)ı kavramak, ne yapıldığına veya neden yapıldığına dair bilgiye sahip olmakla mümkündür; “Bir şeyi gerçekten bilmek onu anmakla olur,” diyen Sokrates’in vurgusundaki üzere…