Güncel

Sinema Hayattır, Hayat da Sinemadır[1]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

 
Yedinci sanat dalı olarak sinemaya dair[3] çok şey söylemek mümkün; ama sinemasını gerçeklerden kaçırarak, iktidarın güvenli alanına taşıyan nice yönetmene/ yapımcıya dikkat çekmek; ve beyazperdede cüretkâr sinemacılara ihtiyacın altını ısrarla çizmek çok daha önemli…
Hayır! “Kusursuz sinema”dan falan söz etmiyorum…

İnsan + Özgürlük + Işık = Harun Karadeniz[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

 Hayır, o günleri değil,
yalnızca o günlerde hayalini
kurduğum yaşamı özlüyorum…”[1]
 
“Üç şey birlikte doğdu: İnsan, özgürlük ve ışık,” der ve ekler Anatole France: “Hayal kurmak her şeydir”…
Evet, “insan, özgürlük ve ışık” kurulan bir hayalin; Wilhelm Reich’ın, “Evet, iyimserim ben ve vicdanım, her şeyim gelecekle dolu,” satırlarındaki kararlılığın mücadelesiyle var edilendir.

FUTBOLUN ASİLERİ[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

Bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki.[1]
 
Neil Faulkner’ın, “Bütün şeyler kendi içlerinde çelişkilidir ve çelişki, tüm hareketin ve yaşamın kökenidir; bir şey ancak bir çelişki içerdiği sürece hareket eder, itkiye ve etkinliğe sahip olur,” saptaması “Futbol asla futbol değildir,” dite tarif edilen gerçeğin asileri için de geçerlidir…

Bir Bildirge Denemesi: Devrimci Gerçekçilik

Mustafa Güçlü kullanıcısının resmi

Sanatta, tarihsel aralıklarda kesintiye uğramış olan insanlaşma estetiğinin deneyiminden filizlenen kültürel alana ilişkin topluca, yeni bir inşa hareketini başlatmak gerekir. Edimsel olgularla desteklenen sınıf karşıtlığı ve karşı olanın kurguladığı gerçeklik örneğinin estetiği etrafında gerçekleşecektir bu yeni gerçekçi devrimci inşa süreci. Bu süreç geçmişin geleneksel kavramları ve eskimiş dar bir çerçeveye özgü dili üzerinden şekillenemez. Yeni dil ve söylem hayatın tüm çelişkilerinin tarihsel ve maddi kavranışındaki gerçeklik ve özden oluşmak durumundadır.

“M A Y A”

Mustafa Güçlü kullanıcısının resmi

Eylül ayında çıkaracağımız “Maya" kültür sanat dergisine yazı ve ürünlerinizle desteklerinizi bekliyoruz.

İki ayda bir çıkaracağımız çevrimiçi dergimizin ilk sayısının dosya konusu "Sol ve Kültür Politikaları" olacak.

Amacımız postmodern ve yoz edebiyata karşı gerçekçi edebiyat alanında bir mücadele odağı oluşturmak.

Ürün gönderme adresi: maya.edebiyat@gmail.com

Sevgiler...Saygılar

Maya Kültür-Sanat Kolektifi

Zeki Müren mi? Dediniz…[1]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

 
“Murat Bardakçı’nın ‘Zeki Müren sanat müziğinin canına okumuştur’ lafı”na da;[3] “Büyük sanatkâr, hayalleriniz ötesinde, tahminlerinizin ötesinde büyük Zeki Müren,”[4] betimlemesine de; “Türkiye’de gerek müzik gerekse genel beğeninin tarihini yazarken ihmal edemeyeceğimiz isimlerin başında Zeki Müren gelir”[5] tespitine de katılmasam da Zeki Müren’in önemli olduğunu düşünenlerdenim.

“Bizden” Biri: Fatma Girik[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

dünya maviye boyanırdı.”[1]
Atillâ Dorsay, ‘Yeşilçam’dan 100 Portre’ başlıklı yapıtında “Çalışkan, üretken, sinemaya tutkuyla bağlı, sanki oyuncu olarak doğmuş, o kendine özgü sanatçılardan”[2] diye söz eder; 12 Aralık 1942’de İstanbul’da doğup, 24 Ocak 2022 günü aramızdan ayrılan Fatma Girik’ten…
Bir çınar daha devrildi.

6 Mayıs 1972: Geçmişi de Geleceği de Yitirmeyen Ölümsüzlük[1]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

hayatının yarısı
ilk yirmi yılındır.”[2]
 
Bugün -kimilerine göre-, “Ruz-ı Hızır/ Hızır Günü” olarak adlandırılan Hıdırellez günü, dünyada darda kalanların yardımcısı olduğu düşünülen Hızır ile denizlerin hâkimi olduğuna inanılan İlyas’ın yeryüzünde buluştukları düşünülen 6 Mayıs…

Ölümsüz(ümüz)dür Nâzım Hikmet[1]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

öfkem belki de yaşayamadıklarımdan.”[2]
 
“Ew çend giringî pê bide jiyana xwe ku di/ heftêyem de jî wek mînak çandina darzeytûnê bibe// Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,/ yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin,” dizelerinin hakkını bir komünist gibi yaşayarak verdi. Eylül 1961’in Doğu Berlin’indeki, “sözün kısası yoldaşlar/ bugün Berlin’de kederden gebermekte olsam da/ insanca yaşadım diyebilirim,” demeyi de sonuna kadar hak etti…
O Türkiye Komünist Parti’li Nâzım Hikmet’ti;[3] ölümsüzdü…

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Güncel beslemesine abone olun.