Yaşlı Adam, Genç Kadın
‘Hayırdır’ diyordu kendi kendine kapıyı acarken.
‘Hayırdır’ diyordu kendi kendine kapıyı acarken.
Çatladı;
Gecelerin ar damarı.
Sönen yıldızların,
Kirlenmiş yarınlarında
Güne uyandı şehir.
Kandırılmış fadime’nin,
Muta nikahıyla
Abdest aldı bedeninde zina...
Belledi sure-i maun'da
Yetim hakkı yedirmemi
Kemiğine kadar soydular yetimi.
Tanrı kral bankalar
Salavat getirttiler faize...
Mazlumun ahı düştü akıllara
Vezüv yanardağının gazabında
Son gece...
Ateş ırmağında yıkandı
Pompei!
Taşlaşmış bedenlerin gözü kaldı dünyada
Bakar sessiz sessiz hâlâ
Bu havaları sevmek için bir neden arıyorum kahretsin ki yok.
Aklıma sokak çocukları geliyor, bir de o köprü altında yaşayan yaşlı kadın. Nasıl dayanır ki bu soğuklara, özellikle geceleri.
Bir gerekçe bularak oturmuştum yanına. “Dizimi köşeye vurdum" dedim.
Çöpten bulduğu elmayı, yıllardır yıkamadığı her halinden belli elbisesine siliyordu uzun uzun.
Kimseyle konuşmayan bu yaşlı kadın birden döndü "Ağrıyor mu?" diye sordu.
Bu diyalog çok hoşuma gitmişti. "Evet, çok ağrıyor" dedim.