Güzel Ölüm
Aşkperest bademlerin pembe beyaz taç yaprakları uçuşuyor havada, gömüleceğim çukur kelebeklerle kaplı sanki… Rüzgâr ılık ılık öpüyor uçuşan çiçekleri, gökten konfeti yağıyor mübarek… Güneş yakıp kavurmadan usul usul sarmalayıp kucaklıyor kabristanın ev sahibi mermer başlıkları… Sis mi desem çiğ mi desem hafiften buğuya batmış her yer. Fonda Maria Callas’tan Casta Diva var; rap motifler akıyor aralardan, Sagopa Maria ile flörtleşiyor…
Tarkovski’yi kıskandırırdı şu sahne; ya Usta, bak şu doğanın harika fragmanına… Fragman değil gerçi, son sahne bu. Film bitti.