BİR YAZAR BİR KİTAP/ Ahmet Sefa
KİTAP: ON ÇOCUKTUK
Ozan Yayıncılık, 160 sayfa.
Bilinen, okunan yazarlarımızdan Necmettin Yalçınkaya’nın ON ÇOCUKTUK kitabını (nihayet) okuduğumda önce şunu düşündüm:
KİTAP: ON ÇOCUKTUK
Ozan Yayıncılık, 160 sayfa.
Bilinen, okunan yazarlarımızdan Necmettin Yalçınkaya’nın ON ÇOCUKTUK kitabını (nihayet) okuduğumda önce şunu düşündüm:
HÜMANİST METAFİZİĞE GİRİŞ
Berrin Taş Poetikası
“Gülkurusu akşamlardan geliyorum/karanlığa teslim olmamış kahkahalardan/ben ölümüne sevenlerin şarkısını söyleyeceğim/yokluğun eritmediği duyguların şarkısını/çığlığa dönüşen direnmenin şarkısını” (Berrin Taş)
2016 Yılında Görülmüştür Kolektifi ve Redfotoğraf Grubu olarak açtığımız Fotoğraf Köprüsü adlı sergimizi e-kitap olarak paylaşıyoruz:
İndirmek için: https://drive.google.com/file/d/1bXuzzjtr_yRbYfCCj6-qzsDkLjcOITCl/view?usp=sharing
veya
Özlem Yener, 1985, Antep Araban doğumlu. Sekiz çocuklu bir ailenin tek kız evladı. Yedi abisi ve annesi ile 14 yaşına kadar Araban’da yaşamış. 14 yaşında anne ve iki abisi ile babalarının yanına İsviçre’ye gelmiş. Ve 23 yıldır İsviçre’de yaşamaktadır.
Özlem Yener, genç bir kalem ve “Bir Nefeste İmtihan” ilk kitabı. İçinde geçtiği zamanı, yaşadığı hayal kırıklığını, sevinçlerini, üzünçlerini kâh düzyazı ile kâh şiirle sade, akıcı bir dille anlatmış.
Edebiyatımızda sinemamızda işlenen mükemmel karakterlerle, dalga geçercesine bizlere sokağın fotoğrafını gösterirken anlıyoruz ki bugüne kadar bizlere gösterilen fotoğraflar meğerse birkaç defa filtrelenerek, güzelleştirilerek, beyazlatılarak aktarılmış. Sinemada Ayhan Işık ‘ın yakışıklı zengin ve kusursuz fiziğiyle ilgiyi üzerine topladığı parlak ve mutlu filmlerin karşısına Yılmaz Güney nasıl toplumcu bir duruşla ırgatları, sakatları, ötekileri, Kürtleri, çingeneleri, sokak çocuklarını koymuşsa Adnan Gerger de bizim karşımıza yüzleşmemiz gereken karakterleri koyuyor.
Şifa Tanecikleri, kısa denemeler gibi görünen ama ilerledikçe yaşama dair birçok konuda bir kişisel gelişim kitabı olarak yol gösteren bir eser. Yazar Esra Kurtuluş, öğütler ve yol göstermelerle okuru adeta yeniden yaratıyor. Çağın körelmiş, yenilmiş ya da ötekileştirmiş bireylerine kendilerini bulma şansı ve yolu açıyor. Kitap içerik olarak özetle insanın nasıl ayakta duracağını ve kendini yeniden nasıl var edeceğini örneklerle sıcacık cümlelerle anlatıyor.
Çiçekdağ’lıymış Hüseyin Yıldırım. Kırşehir’in Kürt göçüyle nüfuslanmış bölgelerinden…
“Adı Çiçekdağı/ Sanmayasın ki/ Dört yanı çiçek kokar/ Sümbül taşar/ Oysa/ Eski bir uğrak, ibaret toz toprak/ Bir kaya dibinde, hırsız keçi saklar/ Çocuk/ Süt kokusuna ağlar/ Kim neyler aç havada/ Gül kokusunu/ Adı Çiçekdağı/ Ne çiçekten dağı var/ Ne de dağında bir çiçek…” (Çiçekdağı)
Seyit Oktay’ın, Ceylan Yayınları tarafından basılan “Kayıp Masal” adlı romanı, ilginç kurgusu, insan ruhuna ışık tutan engin bilgeliği ve şiirsel atmosferiyle okunması gereken bir eser.
Kitabın kapağını açmak, bir hazine sandığının kapağını açmak gibi. Büyük bir ustalıkla oluşturulmuş kurgu, incelikle işlenmiş ışıl ışıl cümleler okuyucuyu, bir hazineyi adım adım keşfetmenin büyüsüne sürüklüyor.
Doğu ve güneydoğu’nun acı, kan ve kimsesizlikle şekillenmiş coğrafyasını, umarsız toprakların adları ve yazgısı meçhul kadınlarını, o kadınların teninden taşan ah’larını anlatan/ okuduğum kitaplar önce avuçlarımı, dilimi, gözlerimi sonra da yüreğimi kavurur hep. Bilirim ki hiçbiri düşsel, fantastik, kurgulanmış hayal ürünü konularla örülmüş değillerdir. Can yakıcı bir gerçeklik bağırır her sayfadan ve siz o coğrafyayı ve insanını bilen biriyseniz o kitabın avuçlarınızda nasıl alev alıp yandığını acıyla duyumsarsınız.