Rusya ve Ukrayna (NATO) Savaşı Sonrası Dünyanın Alacağı Şekil
Siyaset ve düşünceler bu temel gerçekliğe göre teorikleştirilip, buna uygun ahlak kuralı geliştirilmediği sürece, her şey boş ve yalandan ibaret kalmaya devam edecektir.
Siyaset ve düşünceler bu temel gerçekliğe göre teorikleştirilip, buna uygun ahlak kuralı geliştirilmediği sürece, her şey boş ve yalandan ibaret kalmaya devam edecektir.
Alevilikte Pirliğin ne olduğunu, Aleviliğin hangi kültürden nasıl şekillendiğini tarihsel kaynaklarıyla, bir önceki makalede vermiştik. Bu hafta siyasi inançsal, tarihsel, felsefi açıdan, Alevi örgütlenmesinin önündeki engelleri inceledik.
PİR veya PİRLİK: Öngörü, yetenek, bilgi, kültür ve birikime sahip olup, en ufak noktada kendisini halktan farklı görmeden, bir hırka bir lokma kültürüyle yaşayıp, toplumun ileriye gitmesini sağlayan kişidir. Bu karakteristik özellikleri taşımayan ya da haiz olmayan, kişi veya kişiler asla pir olamazlar.
her türlü hileyi kullanıp diğerlerine savaş açarak, egemenliği altına almaktan hiçbir zaman vazgeçmemişlerdir.
Siyasette böyle bir gerçeklik varken, dini ya da seküler siyasi düşüncelerin arkasından giden halklar, daha çok siyaset dışı mantıkta ısrar edip, her türlü savaşın yolunu açmakta bir sakınca görmemişlerdir. Ve siyasetin aktörlerine öyle bir bağlılık gösterirler ki, sanki tercih ettiği siyaset iş başına gelince tüm dertler bitecek.
her türlü insanlık dışı vahşiliğe sahip insanı, Âdem Havva masalıyla her şeyi bilen, düşünen üstün insan gösterdiler. Ve modern insan buna inanarak yaşam kültürünü şekillendirdi. Halbuki insanların anaatası Homo Sapienler, Neolitik Çağ’a kadar hayvanlar gibi tamamen içgüdüsel egoyla yaşadı. Neolitikle biraz insanileşme gerçekleşirken fazla uzun sürmeden, Sümerlerle yeniden yarı düşünen süperegoist hayvanlık, tüm dünyaya hâkim kılındı. İşte modern insanların büyük çoğunluğu, bu iğrenç tarihleriyle yüzleşmekten hep korktuğundan okuyup örenmek istemiyor.
Demokrasinin ne zaman insan hayatına girdiğini artık bilmeyen yoktur. Bu bakımdan tarihçesinden ziyade, nasıl hayata geçirileceği daha büyük önem taşıyor.
Uzun yıllar insan ve toplumsal konularla ilgili makaleler yazan birisi olarak, en fazla insan üzerine yazdım ve yazmaya devam ediyorum. Çünkü her türlü egoist çıkarlarımız için tüm insani değerleri kullanıp bitirdiğimiz halde utanmadan, sıkılmadan hâlâ ahlak ve insanlıktan bahsediliyor. Oysa 21. yüzyıl insanı ya “Üst İnsan” olmak zorunda ya da yarattığı alt kültürle sonunu getirecektir. İki önermenin dışında başka bir yol bulunmuyor.
Çünkü tarih şunu hep kanıtlamıştır; elinde silah, sınırsız yetki olan her insan, kolay şekilde canavarlaşabiliyor. Öz savunmacı örgütlenmelerde en ufak suiistimale meydan verilmemelidir.
Oldum diyenler başta tanrısını, kendisini, ailesini ve toplumu aldatan en büyük ahlaksızdır.